Seri İlancılık ve Seri İlanlar nedir, ne kadarını biliyoruz ? Eleman arayan iş sahipleri ile geçimini sağlamak için iş arayan işsizler arasındaki köprü nedir? Bu köprü ihtiyaç mıdır veya ihtiyaca yanıt verecek ağırlığı, donanımı , gücü yeterli midir ? Sektörde verim alamama, verimi ileri düzeylere çıkaramama sorunu var mıdır ? İçe dönük laflaşma, birbirini beğenmeme ve serzenişlerin negatifliği farkedilmiyor mu? Etkin sonuçlar alma amaçlı topluca masaya oturma girişimleri neden hiç olamamaktadır ? Eksiklik nerededir ?
Bu sorular ve konuşmalar yeni değildir. Bu işin İlgilileri 4 grupta yer almaktadır..: İlan verenler, Gazeteler, İlanlar yoluyla iş arayanlar, ve Reklam Ajansları ..
Bu hizmetin yürütülmesinde neler yanlıştır, hizmetin daralmasına ve etkinsizliğine neden olan bilerek veya bilmeyerek doğru sanılıp yanlış olan anlayış ve uygulamalar nelerdir ?
İlan veren iş sahiplerinden ve Gazetelerden başlayalım:
İlan verenler, iyi niyetli bir yaklaşım ile verdikleri ilanların kendilerine parasal olarak ucuza malolmasını istemektedirler. Ve de çok kişinin ilanlarını aramasını istemektedirler. Ama çok kısa bir cümle ile veya çok az sayıda kelimeli bir metnin yeterli olacağını düşünmektedirler.. Örnek: eleman ilanı vermek istediklerinde, sadece yaptırmayı düşündükleri işin adını, irtibat telefonunu ve aranıyor, kelimelerini, yeterli bulmaktadırlar. Oysaki bu doğru ve verimli bir ilan biçimi değildir. İş arayan kişi en azından işin hangi semtte ve nasıl bir hizmet biçimi olduğunu, verilmesi düşünülen özlük hakları hakkında kısada olsa bir blgiyi ilanda görmek isterler. O ayrıntıları veren ilanı daha ciddi bulur ve bilgi almak için ilan sahibini arama şansı daha yüksektir.. Burada ilan Ajansına da bir görev düşmektedir. İlan metninin ilgi çekmesi için önce gerekli bu bilgilerin olmasında ilan verene incitmeden gerekli uyarıyı ve önerileri yapmalıdırlar. Oysa İlanvereni kırmamak adına bunlar hiç yapılmamaktadır.
Burada gazetelere de önemli bir görev düşmektedir. Gazete satan bayiler azaltıldı, dolayısıyla gazete tirajları kendiliğinden düştü. Oysaki güncel kültürel ve sosyal konuların elde sürekli arşiv veya hafızada bulunması hala gazetelerin lehine bir durumdur . Yani:
Gazete satış büfelerinin azaltılması yanlış bir anlayıştır. Aksine Ekonomik ve stratejik yerlerdeki büfelere veya uygun alışveriş merkezlerine ( özellikle sanayi mıntıkalarına) komisyon ödeme cimriliği yapılmadan ısrarla bayilikler verilmelidir. Az gazete satışına ve gazete iadelerine karşın en az 6 ay sabredilmelidir. Yani ısrarcı olunursa, ciddiye alınırsa insanlara yeniden bu alışkanlık kazandırılır, diyorum. Ben gazete satışlarınının hala ciddi ölçüde olabileceği kanısındayım. Ayrıca:
Gazete seri ilancılığında gazete satışı önemlidir. Eğer maliyeti çok, diye satış önemsenmiyorsa o zaman seri ilancılık yapılmamalıdır. Gazete satışları için gazete ilgili birimlerinin çabası yeterli değildir..İnternet tabanlı gazetelerle bağlantısı olmayan ilan siteleri televizyon ve radyo reklamları yapmaktadırlar. Seri ilan yayınlayan gazetelerin televizyon ve radyo reklamları çok uzun zamandır hiç yoktur. Ve yine Reklam Ajansları da kendi işlerini olumlu etkileyeceği için işin içine sokulmalıdır. Özellikle ciroları veya ilan adetleri iyi olan Ajanslar ile diyaloglar daha dinamik yürütülmelidir. Taraflar herşeyi en iyi biz biliriz, yanılgısına girmemelidir. Gazetelerin mevcut reklam servisleri gazetelerinin internet bölümleriyle tek birim biçiminde çalışmalı, aralarında olan gizli rekabetleri önleyici çözümler üretilmelidir. Diyalog... Diyalog... Diyalog...
Gelelim İlan Ajanslarına...
Reklam Ajansları birçok meslek grubu gibi ciddi boyutlarda sıkıntı içindedir. Son yıllarda özellikle seri ilan işi yapanların durumu hiç iyi değil. Gerilmeyeni yok. Şirketini kapatanlar var, Tek başına çalışanlar var, sadece bir Elemanla çalışanlar var. Evlerinden kendileri veya bir çalıştırdıkları ile işi yürütenler var. Ofiste tek çalışanlardan öğlene doğru işyerine gelip, mesai sonunu beklemeden ofisten ayrılanlar var. İşin en önemli yanı ise neredeyse tamamına yakını seri ilan dışında çaresizlikten bir başka iş tutmaya başlamış. Tuttukları yeni işlere kendilerini alıştırmaya çalışıyorlar. Bu arada söylemek gerekir, aralarında toplu bir birlik, beraberlik yok. Gazete seri ilancılığının her an biteceğine inananlar çoğunlukta. Kendi aralarında bu işi birleşerek internette yapmayı konuşanlar olduğu gibi, Gazetelerin de internetteki ilan- reklam işlerini Gazetelerin öncülüklerinde belli bir plan ve düzen içinde mevcut ajanslarla yürütülebileceğini düşünen Ajanslar var.. Ama İnternetteki ilancılığın Ajanslarla birlikte etkin yürütülmesi konusunda hiçbir çslışmanın olduğunu sanmıyorum.
Sonuç olarak ilan- reklam sektörü genel olarak bir yılgınlık ve umutsuzluk içerisindedir. Oysaki bu sektörün yaptığı toplumda önemli bir hizmet alanıdır. Yılgınlık ve yorgunluka meydan okunursa şu veya bu şıklar içinde hatta eskisinden daha etkin daha canlı bir seri ilancılık alanı yürüyebilir.
Devamı var.