Fenerbahçe nihayet kazandı. Her zaman karşılaşma bitince sonuçlara bakarak TV'lerde, gazetelerde , internet sahifelerinde ustaca yorumlar yapmak kolay. İşte geliyor Sıvasspor deplasman maçı. Karşılaşma öncesinde yapın iddialı yorumlarınızı. Karşılaşma sonu ahkam kesmeyi beklemeyelim.
Fenerbahçe üzerine karşılaşma sonlarında yorum yapmak zor değil. Ya tam batırıyoruz ya da göklere çıkarıyoruz. Üzüntü veya sevincin olmadığı bir düşünmeye geçemiyoruz. Sevmek asla ön plandan çekilemiyor.
Oysa Fenerbahçeyi genelinde ele alarak değerlendirmek gerekir. Bu değerlendirmede teknik kurul, yönetim kurulu, taraftarlar, futbolcular önce birbirinden bağımsız ayrı ayrı daha sonrada tamamını bir bütün olarak ele almak gerekir.
Fenerbehçe Gençlerbirliği karşılaşmasında oyunun akışı bizlere ligin başlamasında bu yana sürekli yazdığımız yanlışları yine aklımıza getirmiştir.
Örnek Dirar kart cezalısı, ve Moses sakat olmasa, Serdar sakatlanmasa ve 3 gün önce yedek kabul edilen futbolcuların İstanbulspor karşılaşmasında taraftarlara kendilerini alkışlatmasalar Sadık ve Ferdi bu karşılaşmalarda yer alacaklar mıydı? Türkiye milli takımına seçilen ve geçen futbol sezonunda ligin en gözde futbolcuları arasında yer alan herkesin kendi takımında görmek istediği Deniz Türüç İlk 11'de yer neden almamaktadır? Rodriguesin bencil ve sürekli aldığı topları biraz sürdükten sonra ezişi karşın (Spor yazarları onu çok beğeniyorlar) ilk 11'in en garantilerinden birisi? Bu eleştiri ve uyarılar sadece Fenerbahçe yenildiği zaman mı yapılmalıdır ?
Comolli tarafında 2 yıldır yürütülen transferlerde bir iki futbolcu dışında alınan 30 yaş civarı veya üstü futbolcular Fenerbahçeye sadece yeni mali yükler getirmiştir. Sn Ali Koç dışında Comolli'yi benimseyen bir Fenerbahçelinin bulunduğunu düşünmüyorum. Fenerbahçede transfer politikası hele hele 2 yıldır tamamen fiyasko. Kesinlikle oynatılmayacağı taraftarlarca hemen farkedilecek bir sürü yabancı futbolcu Arabistan Çin yerine Fenerbahçeye getiriliyor. Zamanında isim yapmış bu futbolcular mali zorluklar içinde olan Fenerbahçeye yeni yükler getiriyor. Bu futbolcuların efendiliklerine, kibarlıklarına bir diyeceğimiz asla yok. Ancak biz takımda gerçekten taraftarı coşturacak futbolcu gerekli.
Ersun Yanal'ın kendine aşırı inanması ve güvenmesi bunu özellikle göstermesi takıma zarar veriyor. Sürekli gerekli gereksiz her konuşmasında Fenerbahçe şampiyon olacak, demesi sadece şampiyonluk iddiasında bulunan diğer takımları motive ediyor. Oyunun gidişini tam okuyamıyor, gerekli oyuncu değişikliklerini ve oyun tarzını karşı takımın oyununa göre değiştirmeyi uygun anlarda yapamıyor. En önemlisi Ersun Yanal takım içerisinde rekabeti yaratamadı. Fenerbahçeye gelmesi için peşinden koşulan futbolcular Fenerbahçeye geldikten 2 ay sonra karamsarlaşıyorlar, futbolu unutmaya başlıyorlar. Tesadüfen ve mecburen bir karşılaşmada oyuna mecburen aniden giren, kendisini yedek olmaya şartlandırmış futbolcular oyun içerisinde tedirgin olup gerekli verimliliği sağlayamıyorlar. Taraftarlarda ister istemez bu oyunculara tepki gösteriyorlar.
Bu anlatılanların genelde bilindiği düşüncesindeyim. Önlemler ve çözümler bellidir (Kabul görüyorsa) Cesaretli adımları atacaklar bekleniyor.