Urla
Ben de burada olmalıyım dedim kendi kendime
İş için gittiğim Çeşme ‘de ,boş akşamımda Urla’ya uğrayıp naif birkaç saat geçirmek isterken işler değişti ve Yorgo’ yu ,Neyzen Tevfik ,Necati Cumalı ,Tanju Okan ‘ ı düşünürken buldum kendimi
hayatın ironik oyunlarını dinledim karışık kafamın içinde..
Kıyıya kadar gelen martıların, doğal yaşam biçimlerinden sıkılıp ,balık avlamak yerine
esen poyraza rağmen havada tüm fizik kurallarını alt üst edercesine askıda kalmalarını seyrettim..
Sıkılıp diyorum zira deniz yerine ,askıda kalıp senkron bir şekilde kafalarını çevirerek kolladıkları garson ve müşterilerden ; atmalarını bekledikleri rızıklarıydı konu olan.
Tabaklarda artan bazı yiyeceklerin atılması ve türlü akrobatik dalışlarla birbirlerinden kapmaları
Sanki gecenin “ şov “ kısmının sıradan bir sunusu
en doğalı
üvertürü
Ama yine yönetmen koltuğunda oturan insan tarafından, manipüle edilmişi..
Demlenenlerin onları da hatırlayıp bir anda attıkları ekmek vs ile başlayan interaktif şov
Ve sahhhne .....
Müşterilere buz, ekmek vs yetiştirme telaşıyla koşuşturma içerisindeki garsonların vicdanına kalmış bu bekleyişleri
Adeta sırasını bekleyen dansçılar veya Brodway sanatçıları için sahne zamanı desekte aslında garsonlardan tek farkları “bartır “ usülü çalışmaları ..
Bir yanda atılan ekmek ve uçan dansçıların şovu ile takas..
Bir yandan da aman bahşişi bol alayım diye vitesi artıran garsonlar.
Masalara yapılan pikeler
Kuliste beklerken (asılı oldukları süzülüşlerde)
“Haydi çabuk çabuk sıra sizin “
denmişçesine atılan ekmekle , dizilişlerini bozup başlayan danslar ve aklın alamadığı koreografiler
Diyagonal dalışlar ,şarkı olmuş çığlıklar ,denizin senfonik eşlikleri ve atılan ödülü kapan primadonna ...
“gizli alkışlar” olmuş, demlenenlerin gülümseyen bakışları .
Aldığı ödüller ile sahneyi terkeden aktrist ve sırasını bekleyen yenileri.
Keşke siz insanlardan medet ummasaydınız deyiverdim kendi kendime .
Sahnede olmanın dayanılmaz hafifliği miydi onların ki de ?
Onların da küsmelerinden mi korktum ne ?
Yoksa bıkmışlar mı acaba dedim bir balık için dalıp çıkmalara dipsiz sularda...
Başlamış belki de sahil kasabası özlemleri bu sanatçıların ki de..
Razılardı belkide bu yüzden küçük bir parça ekmeğe..
Deniz vefalıdır O na güvenin ,insanoğlunun keyfî egosuna değil ,anlamaz çoğu sanattan
moda olana uyar çoğu
bugün o, yarın şu
duruş sergileyeni ,ne istediğini bileni azdır dedim
kısadır Ege’nin mevsimi ,boşalınca buralar döneceksiniz denize diye düşündüm
usulca ve utanmayla bırakırken elimdeki ekmeği ...
....
Arka masadan keman ve darbukayla, solistleri konuklar olan Türk müziği nağmeleri kesti bu müzikalin sesini.
Başlıyor sanırım şovun ikinci perdesi
Tamam sıra sizde dedim içimden
Freelancer müzisyenler de rızık peşinde çalıyor
tüm maharetlerini kullanarak, hızla dokunup tüm notalara gerekli gereksiz belkide..
Gençler çoğunluktayken eski şarkıların daha çok rağbet görmesi ve eşliğe uğraması sevindirdi önceleri beni.
Tam da gençler ve alaturka müzik üzerine düşünürken ,birden şimdiye kadar Yorgo’ dan (Yorgo Seferis) bir şeyler okumadığımı farkedip utanmam bir oldu şarkılar söyleyen gençlerden..
Düşünsenize Nobel almış bir şair ve karşı yakadan bir sesleniş
ama ben cahil ben okumamış...
Biraz utanma biraz pişmanlık biraz özenmeyle denizi seyre dalış
Derin düşünceler.
İyi şairler arkeologdur yüze vuranıda görür dibe çökeni de derken düşünüp Cemal Süreyyayı...
Bir dakika yoksa ?
Yoksa burası derin düşüncelerden kaçış için mi son duraktı bu isimlere ?
Yada derman küskünlüklerine ?
“İroni beldesi mi acaba ? “ dedim kendi kendime .
Sanmaki içmişim ,sanmaki sarhoşum !! diyen Tanju Okan ın şarkılarını bilmemin verdiği huzur fakat önündeki kadeh ile hatırladığım üstat
ve kafa karışıklığı ile
Ben de burada olmalıyım dedim kendi kendime...
Sonra “kör yarasanın rızkını veren Allah , kimi aç bırakmış ki “ diyerek içimde oluşan rahatlama mı desem,
içilen bir kaç kadeh rakının korteksimiz de vesveseyi tolere eden plasebo etkisimi desem
Ben de burada olmalıyım dedim kendi kendime....
Ve son sahne...
Mırıldanır bu sarhoş kendi kendine
Sanmaki içmişim,sanmaki sarhoşum
Günlerdir, aylardır yıllardır yorgunum..
Yorgunum
Ayhan Tekin
28 06 .2019
Urla