“Nefertiti “ adı google aramasında 472.000 sonuç veriyor.
Bu, imajını ,markasını yirmi birinci yüzyılda da koruduğunun ,devam etmekte olduğunun bir göstergesidir.”
Ben adımı yazıyorum 1 (yazı ile de BİR) satır çıkarsa ne ala.. Hani marka olmak başkaları seni konuştuğunda olur ya,bizdeki karşılığı sakın “dedikodu “ olmasın .O da marka olmanın bir sürecidir nihayi sonucudur diyebilirsiniz. Ya da google sonuçların ? Belki de kişisel marka olmanın olmazsa olmazıdır bu “dedikodu”.
Belki laneti ile sır dolu hayatı ile markalaşmıştır bu zeki güzel. Farklılaşmayı mı becerdi ,çağının sosyal medya simulasyonlarını mı tasarladı ve farklılaşmayı dibine kadar kullanıp Firavunu mu trolledi, yoksa halkını mı? Mısır'ın pop kültürünü mü yarattı bilinmez ama takipçi sayısı o devirde eminim rekor düzeydeydi.
Belki devlet adına ,din adına iktidar ve güç adına en güçlü “influencer” dı .Zamanının sosyal medyası ; dikili tabletlerde ,duvar yazıtlarında yada dillerde dedikodularda ,belkide belleklerde en fazla görüntülenen top topic di bu “güzel” kraliçe. Firavunun zevcesi bu güzelin, eşiyle zamanının ötesinde çok farklı düşündükleri tarih sayfalarında aşikar olup tek tanrılı dinler tarihini bile başlattıkları söylenir ki bence başlı başına yeterlidir çağının büyük markası olması adına.
Güzeliği kadar zekası da konuşulan bu sıra dışı kraliçe günümüzde yaşasa ismine parfüm üretir miydi bilmem ama tarihe ve sanata damga vurmuş ,en çok kopyalanan eski Mısır eseri büstü ile nasıl marka olunurun adıdır bence (Berlin'deki Mısır müzesinde sergilenmektedir)Ve hatta 3000 yıl sonra o gizemli gülüşüyle Leonardo da Vinci’ye bile ilham olmuştur( “La Jaconde / Mona Lisa da).
Belki de zekanın,görselliğin ,dinin ve politikanın karışımının markası olan bu hatun çift küpe deliği ile sınırları zorlayarak günümüzde yaşasa instagram fenomeni olması da kaçınılmazdı. Tarihe olsun, dinler tarihine olsun damga vuran Mısır tarihi ile tarihe geçmiş zaman ve mekan ötesi evrensel bir marka. Sakın şahsına methiyeler düzdüğüm sanılmasın kıskançlığım onun marka dizaynına (etik sınırlar içindeki) ve google skorlarına .. Dedikodu mu?
Eminim o zamanlarda da en kralı vardı ama taş levhalara yada parşömenlere yorum yazmak şöyle dursun, yanlış bir kişiye , bir muhbire, bir sosyal medya manyağına yapılan bir paylaşım, bilgisi olmayıp fikri olanları kellesinden etmiş midir?
Erkek çocuk veremedi diye markası hiçe sayılıp geleneklere yenilip lanetlenmiştir, ya da tersine öyle marka olmuştur. Günümüzde de markalar bu lanetin günümüz versiyonunu yaşamıyor mu? Marka olmak zor iş ;tarihe ,sanata ,bilgiye dem vurarak dokunalım dedik.
Hoşçakalın!
