Eleman Tunçbilek  Reklam   0532 786 30 75/ 0312 430 75 00
HV
19 MART Salı 10:54

‘ÖZ’ DE GÖZ VARSA, SÖZ DE HAYAT BULUR

Giriş Tarihi : 31-03-2020 12:09

 

Haftalardır tüm dünyayı derinden sarsan virüs(Covit 19 - Corona), hiç ayrım yapmadan hepimizi etkisi altına aldı. Evlere kapandık, fiziki olarak sosyal izolasyon yaşamak belki de bir çoğumuza çok zor geliyor. Bana göre en can alıcı konu, gerçekten neler oluyor bilemememiz. Hep derim ya, egomuz bizi hep güvenli alanda tutmak ister, değişimi hiç sevmez… Bu değişim çok yararlı olacaksa dahi itiraz eder, baş kaldırır, panik olur, ne yapacağını şaşırır… çünkü, değişim onun için ÖLÜMDÜR…

 

Yaşadığımız bütün değişimler ve yeni deneyimlerimiz iki taraflı olur hep… ödülleri ve bedelleri…  Bu değişimin bedelleri için gerçekten çok üzgünüm.

 

Dünya genelinde yaşanan birçok ölümler, panik durumları, bilinmezlikler, kaos, bu yeni değişimin dezavantajları idi… Açıkçası, binlerce ölüm olmuşken, binlerce insan yakınlarını sevdiklerini kaybetmişken bu virüs için teşekkür edemeyeceğim…  Ama şunu söyleme hakkı buluyorum kendimde,

 

Şu an yapabibeceğimiz en iyi şeyin, içinden geçtiğimiz bu durumu elimizden geldiği kadar sabır ile pozitife çevirebilmek. Nasıl mı?

 

Öncelikle bu değişimin zamanı geldiğinin bilgece farkına varmalıyız. Çünkü, evren her şeyi çok iyi bilir, bizler evrene güvenip, bu değişime direnç yerine, uyumlanarak daha çok katkı sağlayabiliriz.

 

Evren, neye ihtiyacımız varsa aslında bize hep onları sunmuştur, bunu anlamakta güçlük çektiğimizde, aşırıya kaçtığımız her durumda sabırla bir süre bekler, izler, gerçekten öyle sabırlıdır ki,

 

Uyanmamızı, belki vazgeçmemizi ister içten içe….

 

En sonunda, dönüşüme start verebilir, bu çok doğrudur bence, uyanmayı

 

başaramamışsak!

 

UYAN ARTIK DER.

 

UYAN ARTIK, BAKTIĞIN AÇI’yı değiştir…

 

Evet, dünyada büyük değişim var, neler oluyor tam bilemiyoruz ama bir şeyler oluyor. Bu değişimin sonucunda neler olacağını sistem harici kimsenin bildiğini de sanmıyorum.

 

Son zamanlarda kendi penceremden gördüğüm şeyler vardı onları sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

Özellikle kitle iletişim araçlarını yarardan çok zarara kullandığımızı düşünüyorum. Bir deli kuyuya taş attı, hepimiz yediğimizi, içtiğimizi, yurt içi yurt dışı gezilerimizi, eşimizin aldığı çiçeği, böceği, hele de gerçekte sevmesek, çatışsak dahi yaş günleri kutlamaları ile sahte İYİKİMLERİ ve daha başka sayamayacağım birçok şeyi ortalığa seriverdik. Kimsenin mahremi kalmamıştı. Ayrıca o yazılan, paylaşılan şeyler gerçek te değildi ki!

 

Son dönemlerde hem fiziki hem de ruhsal açıdan birçoğumuz hasta değil miydik? Yolumuzu bulmak için çıktığımız ilahi yolda dahi sapmalar göstermedik mi? Rekabet gözümüzü bulamadı mı?

 

Kitle iletişim araçları ile anlık mutluluklar yaşayıp, sonraki anlarda hıçkıra hıçkıra ağlamadık mı? YAŞAMSAL DENGEMİZİ bulacağız derken iyice dengemizi kaybetmedik mi? ….

 

Evet evet, DEĞERLERİMİZİ kaybettik… kaybolduk.

 

YA KORKULARIMIZ!

 

Geçen yıl temmuz ayından itibaren hep şunu söylüyorum, artık karmalar bitti… eskiden evren soruyordu, canım tekâmül etmek istiyor musun? İstiyorum dersen sana alan tutuyordu… şimdi artık bitti demiştim, artık 2020 yılında sana sormayacak, karmaların. Bitti seni artık onlardan sorumlu tutmuyor ama korkuların ne olacak? İşte o yüzden korku yıllı 2020…  Evren, korktuğumuz her şeyi deneyimlemek istiyoruz diye anladığı için, ısrarla tüm bunları da serbest bırakmamız için uğraşıyor.

 

Kimin ne korkusu varsa bir şekilde o korkusunun içinden geçip serbest bırakması gerekiyor gibi görünüyor. Demek ki herkes korkularının bilinçli bir şekilde farkına vararak bıraksa oh miss…

 

Evren her şeyi en iyi bilir!

 

Harika Gülnur Varol

 

Prime akademi Koçu

 

www.primeakademi.com

 

 

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI
web counter