MERHABA,SELAM
İnsanoğlu yeni bir oluşumun en güzel başlangıcı için hep bir kelime seçmiştir . Bazan “merhaba “ der selamlamak için karşılaşmayı,bazan “günaydın “ der yeni günde yeni karşılaştıklarına ,ışıktan bir haberle...Bazen “ iyi akşamlar “ kararan havaya inat aydınlık ,pozitif bir dilekle..
“İyi geceler” der sevdiklerine güzel bir uyku temennisi ve huzur ile...
“Selam “ verir karşılaştıklarına iyi niyet taşıyan.
Yazın tatil amaçlı Ege kıyılarımızdan bir belde de akşamüstü yürüyüşü yaparken sağımdan solumdan geçenler, genci yaşlısı “selam “verdi göz göze geldiklerim.Ne güzel dedim kendi kendi kendime.”Biz Türkler böyleyiz canım “ diye şımardım, içime bir sevinç doldu.”Yok canım henüz ümit var ,iyiyiz iyi ..”diye konuştum kendi kendime.
Yazın bitmesiyle yeni gelen mevsime “selam” verelim diye dönünce Ankara ‘ya ,ilk göz göze geldiğim kişiye selam vereyim derken “ ne bakıyorsun “ deyiverdi 35 lerinde bıçkın adam,gayri ihtiyari “yoo” deyiverdim.İstisna derken ikinci deneyimimde ilkinden hallice tuhaf tuhaf bakan bir bey amcaydı selamımı almayan..
Yazdan beri sakladığım ve çocukluktan kalma “mutluluğu israf etmekten korkan “ tavrımla düşünmeye başladım;“selam “ sadece başlangıç,karşılaşma ,iyi temenniler değilde eğitimde içerir ,COĞRAFYA da ..Muhakkak eğitim ,görgü önemli ama coğrafyada etki ediyor insanların haleti ruhiyesine..
Ankara hep sert,arsız ,kurak ve renksiz gelmiştir bana.Bozkırdır, iklimi serttir ,rüzgarı serttir ve ilişkilere de yansır bu hırçın hali.Düğünlerdeki oyunları bile “kostak kostak “(kabadayı,bıçkın) dır .Gençler konuşurken argosunuda abartır sanırım ikliminden...
Yaşayan kültürüde yıllar içerisinde ülkenin genel halini sertçe kapmış ,doğan görünümlü şahin olmakta gecikmemiştir,aydınlatılmış şasenin altından altından..
Zira öğrencilik yıllarımın hafıza arşivlerine işlemiş “sanata daha yakın yıllar “ geride kalmış ,sanatla muhatap olmayan bir dönem karabasan gibi çökmüştür bu gri şehrin üstüne ...
Bu yüzden bu şehirde yaşamak zordur,biraz uzun bakarsan Angara Bebesine maraz çıkarır en hallicesiyle .Bozkırın kuraklığı ,siyasetin kasveti çökmüştür her daim üstüne.Kışlarının ayazı gibi tatsız tuzsuz olmuştur ,rengi ,sanatı ,edebiyatı,müziği, ,genci yaşlısı...
Bu yüzden bulunca iyi bir şeyler “selam” vermek lazımdır en büyüğünden,en güzelinden ,en renklisinden ...
SELAM,MERHABA en büyüğünden sana GAZETE TUNÇBİLEK..
İlk yazım 11 mayıs 2019
Ayhan Tekin
