Günümüzün gerçek ötesi sanal bilgi deviniminde her liderin her gelişmeyi takip edebilmesi mümkün değildir. Bu yüzden de liderler önemli kararları tek başlarına değil; danışmanları ya da danışmanlık ağlarına danışarak alırlar.
Genellikle varsayılan, her liderin etrafında bulunan danışman kadrolarının zaten bu görevi yerine getiriyor olduğudur. Fakat gerçekte çoğu “lider” dinlemeyi bilmedikleri için kendilerine ulaşan verileri değerlendirmez. Bana sorarsanız sadece kendi bildiğini yapan yöneticiler, liderden çok müdür olarak adlandırılabilir.
Peki, bu durum iş yaşamında neleri değiştirir? İsterseniz önce liderlik nedir onu açalım.
Liderlik, lideri takip eden çalışanların sahip olduğu değerler, inanç yapıları ve maddi/manevi gereksinimlerini yönetebilme yeteneğidir. Etkileşimci lider dediğimiz liderler sıklıkla çalışanlarını ödüllendirerek dışsal şekilde motive etmeyi, statü sunma ya da çekme yolu ile çalışanların daha çok çaba göstermesini uman liderlerdir. Klasik tanımlar içerisinde bu liderlere müdürler de diyebiliriz.
Dönüştürücü liderler ise yapılan işlerin görev tanımına bir vizyonu ekleyebilen ve verdiği ilham ile yeni hedefleri çalışanlar için içsel isteklendirme (dışarıdan yönlendirmeye ihtiyaç duyulmayan isteklendirme tipi) yaratabilen öncü yöneticidir. Akademik araştırmalar dönüştürücü liderliğin etkileşimci liderlik üzerine kurulabildiğini ama her etkileşimci liderin dönüştürücü lider özelliği gösteremediğini bize söylemektedir.
İnsanlar ile doğru ilişkileri kurmadan ve sınırlı zamanda en doğru kararı alamamak olası zararların önünü açan en önemli etkenlerden bir tanesidir. Bazı durumlarda ise yönetici ya da lider danışmanlarını dinlemekte fakat bu da yeterli olmayabilmektedir.
Çünkü liderler gibi danışmanlar da tek bir kurama, maddi ideolojiye ya da eski bir yöntembilime takılı kaldıkları için uygulamada anın ruhunu kaçırabilir ve liderin hatalı karar almasına sebep olabilirler. Bir başka nokta ise liderlerin hangi noktada bir danışmana ihtiyaç duyduklarını bilemiyor oluşlarıdır. Yani yetersiz – hatalı danışman seçimi kadar kimi seçecekleri konusunda kararsız da kalabilirler.
Komik gibi görünebilir ama akıllı liderler bu tip kararsızlıklarda doğru danışmanlık hizmetini doğru yerden almak için bile danışmanlık hizmeti almaları gerekebileceğini düşünmelidir. Peki, bir lider bu noktaya geldiyse neyi nasıl yapmalıdır?
Aslına bakarsanız kişisel düzeyde “uyanamamış” bireyler, neyi bilip neyi bilmediğini göremediğinden ve özündeki gerçek duygulardan haberdar olmadığından / o duyguları yönetemediğinden danışmanlık hizmeti alsa da fayda sağlayamaz. Ama gelin biz bu noktayı es geçelim ve devam edelim.
Öncelikle farklı tipteki problemler farklı tipte danışmanların olmasını gerektirir.
Stratejik, operasyonel, siyasi ve kişisel zorluklar için tek bir danışmanın yeterli olamayacağını baştan kabul etmek gerekir. Buna ek olarak her zaman dışarıdan danışman aramak yerine iş arkadaşları, sosyal çevreden arkadaşlar ve farklı sektörlerden uzmanlar da danışmanlık sağlayabileceğinden onları da dinleyebilirsiniz.
Danışmanlık almanın süreklilik gerektiren bir iş olduğunu unutmamak gerekir. Bu esnada yapılan 5 hata tipini sizin için şöyle özetleyebilirim:
- Objektif bilgi alamamak
- Yanlış danışman seçmek
- Konfor alanına hapsolmak
- Gurur yüzünden yardım isteyememek
- Fikirleri değerli olan insanların fikirlerini önemsememek.
Diğer bir önemli başlık ise danışmanların da farklı tipleri olduğunu bilmektir. İsterseniz şimdi de 4 farklı danışman tipini sizler için özetleyelim
- Uzman ( Tekbir konuda çok derin bilgi sahibidir)
- Uzmanlaşmış ( Geçmiş tecrübeleri doğrultusunda süreçleri iyi bilen kişilerdir)
- Yönetim kurulu üyesi (Sunulan fikirleri test etmek ve fikir önermek konusunda yeteneklidirler)
- Ortak danışman (Hem danışmanlık yapar hem de uygulamada çalışırlar; gerçekten nitelikli olanlar çok ama çok değerlidir).
Ve son söz yerine; geniş görüşlülük (vizyon) geliştirmek asla ve asla danışmanın işi olmamalıdır. Geniş görüşlü yapıları ortaya koymak eninde sonun liderin görevidir. Danışmanlar bu geniş görüşlülüğün gerçekleştirilebilmesi için gereklidir.
Hoşçakalın!
